İzmir, Kırıkkale ve Hatay’ın İskenderun ilçesinde şiddetli yağış sonrası deniz taştı, sokaklar sular altında kaldı. Son dönemde artan ani yağışlara ilişkin iklimbilimci Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, Cumhuriyet’e konuştu.
Dalfes, “Burada ciddi bir rüzgâr devreye girdi ve bunun sonucunda körfezdeki su İzmir’e doğru itildi. Bu tip şeyler her zaman olmuştur ama iklim değişikliği kaynaklı sıklık ve şiddetlerinde artış olacağını bekliyorduk” dedi. Dalfes, “Her şeyden önce denizi ısıtıyoruz. Isınan Akdeniz’in üzerinde gelişen havanın yukarı hareket etmesi ve rüzgârların güçlenmesi taşkınları artırıyor. Bu işte en önemli etken deniz kabarması. Yüzyılın ortasına kadar 50 cm, yüzyılın sonuna kadar bir metre olması beklenen
bir deniz seviyesi yükselmesi var. Ani fırtına kabarmaları da önemli. Bunların sıklıklarında değişim bekleniyor. 50-100 yılda bir karşılaşılıyorsa belki 3-4 yılda bir karşılaşılacak” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Dalfes, deniz seviyesinin yükselmesinden kaynaklanabilecek tehlikelere şu ifadelerle dikkat çekti:
“Bazı kıyılarımız yapay, belli miktar yükseltilmiş. Özellikle plaj olan sahillerde ve kumsallarda deniz seviyesi 1 metre yükselirse epeyce arazi kaybedilir. Tsunami gibi bir afet değil ama kıyıdakiler denize sürüklenebilir. Hem kültürel miras hem ekonomik yapılar (liman vs.) açısından ekonomik kayıplar söz konusu olacak.”
Öte yandan DSÖ, iklim değişikliği konusunda acil eylem çağrısı yaptı. DSÖ, “2050’ye kadar 216 milyon insanın yerinden olabileceğine” işaret etti.
“DAHA DA KÖTÜ SENARYOLAR OLABİLİR”
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Doğan Kısacık; taşkınların sebebi olarak deniz seviyesinde yükselmeyi işaret ederken kalıcı çözüm çağrısı yaptı.
Kısacık şöyle konuştu:
“2013’ten beri defalarca yağmur olmadan taşkın yaşandı ancak karasal bir taşkın deniz taşkınlarıyla üst üste geldiği zaman problemi büyütüyor. Taşkın sıklığında artış var, küresel ısınma ve iklim değişikliği etkisi. Körfez korunaklı bölge ancak 1-1.5 metre dalgaların gelme ihtimali var. Bu yaşadığımız kötü senaryo değil bundan daha da kötü senaryolar yaşayabiliriz. Yaklaşık 30 cm. gelgit yaşandı. Gelgitin ve fırtınanın en yoğun olduğu zamanın çakışması 1-1.15 cm su seviyesinin artması demek. Hem dalgayı hem su seviyesi değişimini hesaba katan kıyı koruma yapısını hayata geçirmemiz gerek.” İZMİR/Cumhuriyet
