32. Arap Birliği Zirvesi, bölgenin istikrarı için hayati önem taşıyan bölgesel ve küresel konuları görüşmek üzere Arap liderlerin katılımıyla Cuma günü Suudi Arabistan‘ın Cidde kentinde düzenlendi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 2011’de Suriye iç savaşının patlak vermesinin ardından ülkesinin Arap Birliği’nden uzaklaştırılmasından bu yana ilk kez zirveye katıldı. Zirvede Cezayir Başbakanı Eymen bin Abdurrahman, Arap Birliği dönem başkanlığını Suudi Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman el Suud‘a devretti.
CİDDE DEKLARASYONU
Al Arabiya TV’nin haberine göre, zirvede yayınlanan Cidde Deklarasyonu ile birlikte Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden kabul edilmesi memnuniyetle karşılandı ve Suriye’nin, ülkedeki krizle başa çıkmasına yardımcı olmak için Pan-Arap çabalarını yoğunlaştırma sözü verildi.
Deklarasyonda Filistin meselelerinin çözümü için Arap Barış Girişimi‘nin altı çizildi, Sudan‘daki tansiyonun düşürülmesi ve Lübnan‘da yeni bir cumhurbaşkanının seçilmesi ve Lübnan’ın içinde bulunduğu krizden çıkması için gerekli reformların yapılması çağrısında bulunuldu ve Yemen‘de istikrar güvenliği artırmaya yönelik girişimler desteklendi.
SİLAHLI GRUPLAR
Deklarasyonda ayrıca, Arap ülkelerinin iç işlerine yabancı müdahale reddedilirken, “devlet kurumlarının kapsamı dışında silahlı grupların ve milislerin kurulmasına yönelik her türlü destek kategorik olarak reddedilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan bin Abdullah el Suud, zirve hakkında bilgi vermek üzere düzenlediği basın toplantısında, Cidde Deklarasyonu’nun ortak Arap çalışmalarını güçlendireceğini söylediğini aktardı.
SURİYE, FİLİSTİN, SUDAN…
Bakan ayrıca, Filistin davasının Arapların odak noktası olmaya devam ettiğini teyit etti, Suriye’nin Arap saflarına dönüşünün Suriye krizinin sona ermesine katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti ve Sudanlı savaşan tarafları mevcut silahlı çatışmalara son vermek için diyaloga başvurmaya çağırdı.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Cidde zirvesinin amacına ulaşmadaki başarısının altını çizerek, zirvenin Arap ülkelerinin kaderlerini kendi ellerine almaları için bir başlangıç olmasını umduğunu dile getirdi.
